Çeşitli imparatorlukların buluşma noktası ve iki kıtanın kavşağı olan Türkiye, tarihle dolu bir ülkedir. Buna canlı bir kültür ve muhteşem bir sahil şeridi eklediğinizde dünyanın en popüler yerlerinden biri için bir tarifiniz elde etmiş olursunuz.
Güne muhteşem bir Türk kahvaltısıyla başlayın. Bu iştah açıcı dizi, taze beyaz ekmek, peynir tabağı, yumurta, domates, salatalık, siyah zeytin ve çeşitli sürülebilir yiyecekleri içerir – ve bunlara mutlaka Türk çayı eşlik eder. Baştan çıkarıcı meze tabakları, lezzetli köfteler ve gerçek Türk kahvesi de ilginizi çekecektir. Tatlı mı seviyorsunuz? O halde dünyaca ünlü baklavayı denemeyi kaçırmamalısınız. Adına çok fazla tarihi olan Türkiye, ülkenin dört bir yanındaki birçok arkeolojik alandaki bulguları aktif olarak koruyan birçok harika müzelere de sahiptir. Dünyanın en büyük mozaik müzesinden İstanbul'un Osmanlı saray müzelerine kadar sayısız müzeleri ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul, her ziyaretçinin etkilenmekten kendini alamayacağı bir cazibeyi bir şekilde yaymayı başaran bir kaos ve paradokslar şehridir. İstanbul'un en ünlü yapılarından biri olan Ayasofya, birçok yönden ülkenin son iki bin yıllık tarihini temsil ediyor. Aslen bin yıllık bir Rum Ortodoks kilisesi, sonra beş yüzlük bir cami ve şimdi de laik bir müze olması her yıl büyük sayıda ziyaretçi kabul emektedir.
Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan Edirne, tarihi Osmanlı mimarisinin yanı sıra muhteşem yemekler ve yüzlerce yıldır süren ünlü bir yağlı güreş festivali ile dolu bir başka büyük şehir. Osmanlı İmparatorluğu'nun eski başkenti olan Edirne, eski ihtişamını yaymaya devam eden tarihi mimariyle doludur. Türk halkı derin misafirperverlikleriyle tanınır ve onlarla vakit geçirmek, insanlık ilişkileri için gerçekten değerli bir ders olacaktır.
Her zaman lezzetli bir yemek ya da en azından birkaç bardak Türk çayı ve tatlı bir şeyler için mutlaka birinin evine davet edileceksiniz.